Ana içeriğe atla

Ağır Metal Kirliliği ve Kenevirin (Cannabis sativa L.) Fitoremediasyon Yönteminde Kullanılabilirliği [Makale]

Bölgesel Kalkınma İçin Alternatif Ürün: Endüstriyel Kenevir | Prof. Dr. Emine Yılmaz Can [Video]


Bölgesel Kalkınma İçin Alternatif Ürün: Endüstriyel Kenevir | Prof. Dr. Emine Yılmaz Can

Video Süre: 1:26:55 (İlk 41 dk. Sunum, 45 dk. Ürün Tanıtım ve Soru/Cevap)
Video Yayın Tarihi: 16 Mayıs 2024
Video: Çaycuma Belediyesi 
  

"ÖRNEK ŞEHİR OLMAK İSTİYORUZ" 

Çaycuma Belediyesince düzenlenen “Bölgesel Kalkınmada Alternatif Ürün: Endüstriyel Kenevir” başlıklı konferansta konuşan ZBEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Yılmaz Can, “Şu anda ekim izni verilen illerin hiçbirinde tam olarak geliştirilemeyen, ‘üniversite, çiftçi, sanayi’ işbirliğini Zonguldak’ta geliştirip gerçekleştirmek ve Türkiye’de, bu işbirliğini sağlayan örnek şehir olmak istiyoruz. Bunu hep birlikte başaracağımıza inanıyorum.” dedi.

Çaycuma Belediyesi tarafından düzenlenen “Bölgesel Kalkınmada Alternatif Ürün: Endüstriyel Kenevir” başlıklı konferans Çaycuma Belediyesi Çarşamba Salonu’nda yapıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Yılmaz Can’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Çaycuma Kaymakamı Mehmet Göze, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Zonguldak Orman Bölge Müdürü Faruk Bayraktaroğlu, Zonguldak Kömür Jeoparkı Müdürü Gülsüm Yılmaz, Önceki Dönem Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, CHP Çaycuma İlçe Başkanı Fahri Diler, Eski Çaycuma Emniyet Müdürü Selçuk Çelik, bazı belediye meclisi üyeleri, sivil toplum örgütü yöneticileri, çok sayıda muhtar, iş insanı ve üretici katıldı. Prof. Dr. Emine Yılmaz Can’ın endüstriyel kenevirden mamul bazı ürünleri de sergilediği konferans, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ile dinlendi. İzleyenlerin çok sayıda soruyla konferansı zenginleştirmesi, yapılan çalışmanın hedef kitlesine ulaştığını da gösterdi. Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı etkinliğin sonunda, Prof. Dr. Can’a günün anısına bir plaket sunarak verdiği önemli bilgiler için teşekkür etti.

ZONGULDAK’IN TARIM VE SANAYİNİN FARKLI KOLLARINDA GELİŞMESİ LAZIM
Konuşmasına marka şehir kavramının tanımını yaparak başlayan Prof. Dr. Can, Zonguldak’ın bu alandaki avantaj ve dezavantajlarını anlattı. Sanayi ve madencilikle gelişip belirli bir uygarlık düzeyine erişen, Cumhuriyet’in ilk şehri Zonguldak’ın, başlangıçtaki planlı ve ilkeli gelişiminin ardından, son yıllarda büyük bir gerileme içerisine girdiğini söyleyen Can, “Taşkömürüne bağımlı olan ve alternatif sanayi kollarını oluşturamayan Zonguldak, işsizliğin artmasıyla birlikte göç vermeye başlayan bir şehir haline geldi. İşsizlik ortalaması %11,3 ile Türkiye ortalamasının üstüne çıktı. Net göç veren iller arasındaki kentin nüfusu hızla azalırken yaş ortalaması yükseliyor. Yapılan araştırmalar bunun en önemli nedeninin, kentsel yaşam kalitesinin düşük olması nedeniyle halkın beklediği yaşam ortamını elde edememesi olduğunu gösteriyor. Sanayi ve madencilikle gelişip belirli bir uygarlık düzeyine erişen, Cumhuriyet’in ilk şehri olan Zonguldak’ın, bu başarısını tarım ve sanayinin farklı kollarında da göstermesi gerekmektedir.” dedi.

BİR ZONGULDAK MODELİ ÖNERİYORUZ
Kendilerinin bir model şehir çalışması yaptığını söyleyen Prof. Dr. Can, “Zonguldak’taki göç, işsizlik ve istihdam sorununu çözmek istiyoruz. Maden şehri Zonguldak’taki ağır sanayinin neden olduğu doğa tahribatının önüne geçilmesini hedefliyoruz. İklim krizi ve ekosistem değişikliğine çözümler sunmak gibi bir amacımız var. Sağlıksız yaşam, sağlıksız beslenme, yerel ürün azlığı gibi sorunları aşmak için çaba harcıyoruz. İnovatif, katma değeri yüksek, yerel ve ulusal ekonomiye katkı sağlayacak yerel ürün azlığı ve koordinasyon eksikliğini gidermeyi hedefliyoruz. Zonguldak ilçelerinin, Türkiye’de ilçelerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasındaki (SEGE) yerinin alt basamaklarda olmasını kabul etmiyoruz. Tüm bunlara çözüm olarak yerel ve ulusal kenevir endüstrisinin dünya pazarındaki geri kalmışlığını da dikkate alarak bir model öneriyoruz.” dedi.

BİR DÖNÜMLÜK KENEVİR 25 DÖNÜMLÜK ORMAN KADAR OKSİJEN ÜRETİR
Konuşmasına dünyada ve Türkiye’de endüstriyel kenevirin durumu ve pazar payları hakkında bilgiler vererek devam eden Can, “medikal kenevir” de denen Hint keneviri ile kendilerinin önerdiği endüstriyel kenevirin birbirinden tümüyle farklı olduğunu ve literatürde “Cannabis sativa ssp. sativa” denen kenevirin uyuşturucu içeriği olmadığı için dikiminin de yasak olmadığını söyledi. (Kenevir Birliği'nin Notu: Bu haberin paylaşıldığı 16 Mayıs 2024 tarihinde geçerli olan mevzuata göre, kenevir yetiştiriciliği izinli olan 21 ilde yasak değildir. Diğer illerimizde yönetmeliğe uygun olarak kenevir yetiştiriciliği yapılabilir.) Kâğıt ve lif üretiminde kullanılan kenevirin petrol yan sanayi ürünleri yaygınlaşmadan önce, bütün dünyada lif kaynağı olarak da kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Can, yasaklamanın bilimsel açıdan çok, ekonomik ve siyasi çıkar gruplarınca yapıldığının düşünüldüğünü de ifade etti. Türkiye’de 20 (Ek bilgi: 2024'de izin verilen Konya ile birlikte 21) ilde endüstriyel kenevir ekim izninin olduğunu söyleyen Can, adeta doğal bir mucize olan kenevirin özelliklerini sıralarken, “Bir dönümlük kenevir alanı, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir. Hasat edilen hektar başına 9-13 ton karbondioksiti yutar. Bir dönüm kenevirden, dört dönüm ağaca eş kâğıt çıkar. Bir ağaç 20-50 yılda, kenevirse yalnızca 4 ayda yetişir. Kenevir 8, ağaçsa yalnızca 3 kez kâğıda dönüştürülebilir. Kenevir gerçek bir radyasyon temizleyici olduğu kadar bataklık kurutmada da çok etkili bitkidir. Toprağın derinliklerinde filizlenen kökleri, toprağı besleyerek verimliliğini artırır, erozyonu önler. Dönüşümlü ziraata uygun yaz bitkisidir, dünyanın her yerinde kolaylıkla yetişir. Çok az suya ihtiyaç duyar. Kendisini böceklerden korumak için tarım ilacına ihtiyacı yoktur. Yani kenevir yetiştirmek için toprağı zehirlemezsiniz. Radyasyonla mücadelede öylesine güçlüdür ki, topraktaki toksinleri uzaklaştırmak için Çernobil’e binlerce dönüm kenevir ekilmiştir.” dedi.

PETROKİMYA ÜRÜNLERİNİN TAMAMI, YENİLENEBİLİR OLARAK KENEVİRDEN ÇOK DAHA UCUZA ÜRETİLEBİLİR
Kenevirle ilgili ilginç gerçekleri açıklayarak konuşmasını sürdüren Prof. Dr. Can, “İlk kot pantolon kenevirden yapılmıştır. Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir. Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur. Petrokimya ürünlerinin tamamı, yenilenebilir olarak kenevirden çok daha ucuza üretilebilir. Kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır. Şu anda yoğun olarak kullanılan, fosil yakıtlardan yapılan petrol türevi plastiklerin doğada çözünmesi yaklaşık 500 yılla ifade edilirken, kenevirde, bu, ay ya da haftayla ifade edilir. Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur. Diğerlerine göre çok daha dayanıklı, ucuz ve esnek olan kenevir, binaların yalıtımı için de kullanılabilir. Kenevirden yapılan sabun ve diğer kozmetik ürünler suyu kirletmez yani tamamen doğa dostudur. Bu nedenle 2025 yılında pazarının 11 milyar dolara, 10 yıl içinde de 150 milyar dolara çıkması beklenmektedir. Lifleri çeşitli dokuma ürünleri, ambalaj materyalleri, iplik, ev tekstil ürünlerinde kullanılan kenevirin kumaşları doğal ürün olduğu için çok değerlidir. Alerjik etki ve elektriklenme gibi olumsuz etkisi bulunmaz. Sapları biyoplastik, biyopolimer alanlarında kullanılabilir. Ev tekstilinden bina baraj, gölet, havuz gibi sızdırmazlık amaçlı kullanılan zeminler için kullanılan geotekstil ürünlere; çeşitli filtre ve yalıtım malzemesinden, halat, ağ, çanta, çadır bezleri gibi sayamadığımız kadar çok mamûlün hammaddesini oluşturur. Kendisi kenevir esaslı bir araba da üreten Ford Motor Şirketi’nin kurucusu Henry Ford, ‘Oluşması yüzyıllar süren ormanları ve asır gerektiren madenleri, eşdeğerini bize sunan kenevirden elde edebiliyorsak, hala neden kullanıyoruz?’ sorusunu sormuştur. Yıllar önce sorulan bu sorunun cevabını yakın gelecekte kenevir üretimini artırarak ve kısıtlı kaynakları yenilenebilir kaynaklarla değiştirip, çevre dostu plastik üreterek verebiliriz.” diyerek konuşmasını sürdürdü.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ AZALTMAYA YARDIMCI OLABİLECEK KAPASİTEYE SAHİPTİR
Bir ton hasat edilmiş kenevir sapının 1.6 ton karbondioksit emilimini temsil ettiğini, hasat edilen hektar başına 9-13 ton karbondioksiti yuttuğunu söyleyen Prof. Dr. Can, “Kenevir endüstrisi AB yeşil mutabakatıyla uyumludur. İklim değişikliğini azaltmaya yardımcı olabilecek kapasiteye sahiptir. Hem kırsalda ve hem de imalat endüstrisinde doğayla uyumludur. Aldığından fazlasını geri veren, sıfır atık üreten, çok yönlü kullanıma sahip mucize bir bitkidir. Geriye dönüştürülebilir özelliklere sahiptir. Çok çeşitli biyomalzemenin üretiminde kullanılabilmesi nedeniyle de miyarlarca avroluk alt pazar potansiyeli olan endüstriyel bir üründür. Ciddi oksijen veren, karbon emen, çok su istemeyen, tarımında ilaç kullanılmayan, bir sonraki ürününün verimini yüzde 20-25 arttıran, topraktaki ağır metalleri emen, toprağı temizleyen çok değerli bir bitki olan kenevir, doğayı besler, toprağı besler, insanı besler; doğayı iyileştirir, toprağı iyileştirir, insanı iyileştirir.” dedi.

KONTROLLÜ VE ANLAŞMALI KENEVİR YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YANI SIRA KOOPERATİFLEŞMEYİ ORGANİZE EDEN BİR KENT OLARAK TOPYEKÛN BİR KALKINMA HAYAL EDİYORUZ
Sunumunun son bölümünde AB Yeşil Mutabakatı ve önerdiği “Zonguldak Modeli” ile ilgili bilgiler veren Prof. Can konuşmasını, “AB Yeşil Mutabakatı, Avrupa’yı, 2050’de karbon nötr hale getirmeyi amaçlayan Avrupa Komisyonu tarafından yürütülen bir dizi politika girişimidir. Sınırda karbon düzenlemesi ile temiz, döngüsel bir ekonomiye geçip iklim değişikliğini durdurma, biyolojik çeşitlilik kaybını geri döndürüp çevre kirliliğini azaltma ve kaynakların verimli kullanımını artırma hedefiyle oluşturulan mutabakat metnine göre, Avrupa’ya mal satan 3. ülkeler, sattıkları ürünün sera gazı emisyonlarını hesaplamak zorundadır. Kurumsal bazlı karbon ayak izinin, ISO 14064 standardına uygun olarak hesaplanması ve bağımsız kuruluşlar tarafından onaylanması gereklidir. Değerleri yüksek çıkan ürünler için ek vergiler getirilecektir. Gelecekte ürün karbon ayak izini, su ayak izinin takip etmesi beklenmektedir. Geliştirdiğimiz Zonguldak modeliyle tüm bu sorunları aşmak için ilimizde ekim, hasat, AR-GE, ürün geliştirme-patent, istihdam, akademi-sanayi işbirliği bazlı bir organizasyonu geliştirmek istiyoruz. Çiftçilere ve kırsal topluluklara ek gelir getirebilen değerli ve çok yönlü bu ürünün ekilmesi ve şehirde gelişecek sanayi merkezlerinde işlenmesini hedefliyoruz. Zonguldak ili yerelinde ve ülkemizde işsizlik ve istihdam sorununa çözüm kapılarını aralama çabasındayız. Sosyo-kültürel ve ekonomik gelişmeye katkı sunmak gibi çok önemli bir amacımız var. Kenevir üretimi için örnek model olup, Türkiye’de, kontrollü ve anlaşmalı kenevir yetiştiriciliğinin yanı sıra kooperatifleşmeyi organize eden bir kent olarak topyekûn bir kalkınma hayal ediyoruz. Çiftçinin güvenceye kavuşmasına yardımcı olacak bu modelle üretimde sürekliliği sağlayabiliriz. En önemlisi de şu ki, şu anda ekim izni verilen illerin hiçbirinde tam olarak geliştirilemeyen, ‘üniversite, çiftçi, sanayi’ işbirliğini Zonguldak’ta geliştirip gerçekleştirmek ve Türkiye’de, bu işbirliğini sağlayan örnek şehir olmak istiyoruz. Bunu hep birlikte başaracağımıza inanıyorum.” diyerek tamamladı.

Haber Yayınlanma Tarihi: 15.05.2024 - Çarşamba
Çaycuma Belediyesi

Haber ve Etkinlikten Fotoğraflar için Kaynak:
  

En çok okunan yayınlar

Kenevir Hem Hastalıklara Hem Rekabete Şifa Olacak

Kenevir hem hastalıklara hem rekabete şifa olacak Türkiye’de tıbbi kenevirin eczanelerde satışının serbest hale gelmesiyle Ar-Ge çalışmalarının da artması bekleniyor. Yeni dönemde, daha önce imha edilen kenevirin yapraklarının da ilaç sanayinde kullanılması gündemde. Sümeyra TOPAL |  İstanbul Ticaret 15 Ağustos 2025 İtalya Ulusal Araştırma Konseyi Biyolojik Bilimler ve Biyolojik Kaynaklar Enstitüsü’nün 2022 yılında yayınladığı rapora göre, 9 alanda 25 binden fazla ürünün hammaddesi olmaya aday olan kenevirde ülkeler politikalarını bir bir güncelliyor. Türkiye’de de kenevirin kullanım alanlarına yönelik önemli bir düzenleme yapıldı. ‘Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’, TBMM’de kabul edildi. Bu düzenlemeyle tıbbi kenevirin eczanelerde satışı da serbest hale geldi. Yeni döneme dair detayların önümüzdeki günlerde netleşmesi beklenirken, Türkiye’de Ar-Ge çalışmalarının da bu alanda yoğunlaşacağı öngörülüyor...

Kenevirin Tarihçesi - Bölüm 2 (Kenevir Tarımı Kitabı)

2. Kenevirin Tarihçesi Kenevir ( Cannabis sativa L.), insanlık tarihinde yetiştirilmiş, 2n=20 kromozomlu tek yıllık, C3 gurubundan uzun ve kuvvetli, tohumu ve lifleri için yetiştirilen ilk kültür bitkilerinden birisidir. Arkeolojik araştırmalar sonucunda M.Ö. 8000 yıllarına tarihlenen kenevirden üretilmiş kumaş kalıntılarına rastlanmıştır. M.Ö. 1500’lü yıllarda Anadolu’da kenevir üretimi yapıldığı bilinmektedir. Kenevir lifleri tarih boyunca tekstil üretiminde çok önemli yer tutmuş, ülke ekonomilerini şekillendirmiştir. Öyle ki 19. yy. sonlarına kadar dünya üzerindeki tüm tekstil ürünlerinin %80’inin hammaddesini kenevir lifi oluşturmuştur. 20. yy. başlarında gelişen teknoloji ile birlikte pamuk lifinin kullanılmaya başlanmasıyla daha ince iplikler üretilebilmiş, daha hafif elbiselerin eldesi mümkün olmuştur. 1930’lu yıllarda çıkarılan esrar karşıtı yasalarla kenevir tarımı büyük sekteye uğramış, buna ek olarak savaş sanayisine paralel olarak geliştirilen sentetik liflerle beraber ken...

Kenevir Tarımı - Bölüm 7 (Kenevir Tarımı Kitabı)

7. Kenevir Tarımı 7.1. İklim İstekleri Kenevir, geniş bir adaptasyon kabiliyetine sahiptir. Bu nedenle ılık iklim kuşağından subtropik iklim kuşağına kadar yayılmış bir bitkidir. Kenevir ülkemizde yazlık olarak yetiştirilmektedir. Ekim öncesi yağış ihtiyacı fazladır. Hafif donlara karşı dayanıklı olan kenevir, ilkbahar geç donlarına karşı hassas olduğundan, -5 °C’den daha düşük sıcaklıklarda zarar görür. Tohum üretimi için sıfır derecenin altında olmayan asgari beş aylık ve lif için ise dört aylık bir gelişme periyoduna ihtiyacı vardır. Karadeniz Bölgesi sahil kuşağı için nisan ayının 10-30 arasında, İç ve Geçit bölgelerde mart ayı sonunda, nisan başında ekim gerçekleştirilmelidir. Karadeniz kıyı şeridi gibi nemli olan bölgelerde rahatlıkla yetiştirilir fakat kurak bölgelerde sulama yapmak şartıyla yetiştirilebilir. Kenevir bitkisi lif üretimi için 4 aylık, tohum için ise 5 aylık bir yetişme süresine ihtiyaç duymaktadır, özellikle Karadeniz gibi yağışlı ve nemli bölgelerimizde iyi bir ...

Tıbbi Kenevir Eczanelere Geliyor: Türkiye’de Yeni Bir Dönem Başlıyor!

Aşağıdaki 4 Temmuz 2025 tarihli " Tıbbi Kenevir Eczanelere Geliyor: Türkiye’de Yeni Bir Dönem Başlıyor! " başlıklı haber yazısı, TibbiKenevir.com sitesinden alıntı yapılmıştır. Türkiye'de tıbbi kenevirin geleceği için tarihi bir adım atıldı! Uzun süredir beklenen ve büyük bir merakla takip edilen  tıbbi kenevir in eczanelerde satışını öngören yasa tasarısı, 3 Temmuz 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'ndan geçerek önemli bir aşamayı geride bıraktı. Bu gelişme, hem hastalar hem de sağlık sektörü için yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Yasa Tasarısı Ne Getiriyor? Temel Hükümler Komisyondan geçen " Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ", tıbbi kenevirin kontrollü bir şekilde sağlık sistemine entegrasyonunu hedefliyor. Tasarının ana hatları şu şekilde özetlenebilir: • Eczanelerde Reçeteli Satış : En önemli değişiklikle...

Konya'da 10 İş İnsanı Ortak Kenevir Fabrikası Kuracak

Konya'da kenevir üretiminin önemi bir kez daha anlaşıldı. Ham petrolden daha değerli olan kenevir, Konya'da 10 iş adamını bir araya getirdi. Bu doğrultuda Konya kenevir fabrikası kurulacak. Konya, kenevir üretimi konusunda önemli bir adım atarak 10 iş adamını bir araya getirip bir kenevir fabrikası kurma kararı aldı. Kenevirin ham petrolden daha değerli bir hammadde olarak kullanılması, tekstil, biyoplastik, inşaat malzemeleri ve diğer sektörlerde büyük potansiyel taşıyor. Bu fabrika, yerel ekonomiye katkı sağlarken, Konya'nın kenevir üretimi alanındaki liderliğini pekiştirebilir. 2026 YILINDA ÜRETİME BAŞLAYACAĞIZ Çumra’da faaliyet gösteren Şakiroğulları Tarım Sulama Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Turan, Çumra’da kurulacak kenevir fabrikasıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Turan, "Çatalhöyük HEMP Endüstri Tarım A.Ş. adı altında 10-15 iş insanı ile kenevir fabrikası kuracağız" dedi. Mustafa Turan, 2025 yılı için AR-GE çalışmaları kapsamında ilk etapta 32...

"İlaç Etkin Maddesi Üretimi Amaçlı Kenevir Yetiştiriciliği ve Kontrolüne Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de Yayımlanarak Yürürlüğe Girdi

İlaç Etkin Maddesi Üretmek İsteyen Kenevir Yetiştiricisi TMO'ya Başvurabilecek İlaç etkin maddesi üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği yapmak isteyenler 1-31 Ekim tarihlerinde Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) başvurabilecek. Tarım ve Orman Bakanlığı'nca hazırlanan "İlaç Etkin Maddesi Üretimi Amaçlı Kenevir Yetiştiriciliği ve Kontrolüne Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bakanlıktan edinilen bilgiye göre, Türkiye'de Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun kapsamında lif, tohum, sap ve benzeri amaçlarla kenevir yetiştiriciliğine izin verilebiliyor. İlaç etkin maddesi elde etmeye yönelik çiçek ve yaprak üretimi amaçlı kenevir yetiştiriciliği yapmak üzere geçen yıl Nisan'da Kanun'da yapılan değişiklik kapsamında söz konusu yönetmelik hazırlandı. Yönetmelikle anılan amaç doğrultusunda kenevir yetiştiriciliğine Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilecek. Ekim ayında TMO'ya başvurmaları gerekiyor İlaç etkin maddesi üre...

Kenevirin Sistematiği ve Alt Türleri - Bölüm 5 (Kenevir Tarımı Kitabı)

5. Kenevirin Sistematiği ve Alt Türleri Her ne kadar taksonomistlerle tam bir uyum içerisinde olmasa da kenevir, Cannabinaceae familyası içerisinde Cannabis cinsi içerisinde tek türdür. • Takım : Urticales  • Familya : Cannabinaceae  • Cins : Cannabis  Kenevir sistematik bakımdan aşağıdaki varyetelere sahiptir: • Cannabis sativa var. vulgaris L. (Kültürü yapılan kenevir)  • Cannabis sativa var. indica Lam. (Hint keneviri)  • Cannabis sativa subvar. gigantica (Dev cüsseli kenevir)  • Cannabis sativa var. ruderalis (Yabani kenevir)  Kültürü yapılan kenevir bitkisi diploid yapıda ve 20 kromozomludur. Resim 12. Kenevir Türleri Çok sayıda alt türü bulunan kenevirin, Cannabis sativa L. ssp. vulgaris geçmişte elyaf üretimi için kullanılmaktaydı. Cannabis sativa L. indica alt türü ise daha çok THC içerdiği için narkotik amaçla kullanılmıştır. Doğada kendiliğinden yetişen yabani kenevir ise Cannabis sativa L. ruderalis ’tir. Ancak taksonomik olarak b...

Türkiye’nin İlk Kenevir Fabrikası 40 Yıl Sonra Yeniden Üretimde [Video]

Türkiye’nin yüzde 100 kenevirden iplik üretimi gerçekleştiren tek tesisi olan Amasya’daki Gümüşhacıköy Kenevir Fabrikası, 40 yıl sonra devletin desteğiyle yeniden ayağa kaldırılarak faaliyete başladı. Pas tutup üzerlerini örümcek ağı saran tesisteki İtalyan marka makineler elden geçirilip Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’ndan (OKA) sağlanan kaynakla ekonomiye kazandırıldı. Dönemin en modern tekstil makineleri şalter kapatmıştı 1970 yılında faaliyete başlayan Gümüşhacıköy İp Sicim Urgan Küçük Sanat Kooperatifi el işçiliği ile kenevir ürünleri üretirken işleri büyüterek 1984 yılında kenevir elyafından ip üretmek amacıyla bir fabrika kurdu. Dönemin Tarım ve Köyişleri Bakanının da katıldığı törenle açılan fabrikanın ihtiyaç duyduğu kenevir, Vezirköprü, Hamamözü, Merzifon ve Gümüşhacıköy’den tedarik ediliyordu. Yörede ekili kenevirlerin işlenmesiyle ilk yıllar adından söz ettiren tesiste yüzden fazla kişi istihdam edildi. Ancak sonrasında ham maddenin azalması ve sermayesinin yetersizliği ned...