Ana içeriğe atla

Ağır Metal Kirliliği ve Kenevirin (Cannabis sativa L.) Fitoremediasyon Yönteminde Kullanılabilirliği [Makale]

Bölgesel Kalkınma İçin Alternatif Ürün: Endüstriyel Kenevir | Prof. Dr. Emine Yılmaz Can [Video]


Bölgesel Kalkınma İçin Alternatif Ürün: Endüstriyel Kenevir | Prof. Dr. Emine Yılmaz Can

Video Süre: 1:26:55 (İlk 41 dk. Sunum, 45 dk. Ürün Tanıtım ve Soru/Cevap)
Video Yayın Tarihi: 16 Mayıs 2024
Video: Çaycuma Belediyesi 
  

"ÖRNEK ŞEHİR OLMAK İSTİYORUZ" 

Çaycuma Belediyesince düzenlenen “Bölgesel Kalkınmada Alternatif Ürün: Endüstriyel Kenevir” başlıklı konferansta konuşan ZBEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Yılmaz Can, “Şu anda ekim izni verilen illerin hiçbirinde tam olarak geliştirilemeyen, ‘üniversite, çiftçi, sanayi’ işbirliğini Zonguldak’ta geliştirip gerçekleştirmek ve Türkiye’de, bu işbirliğini sağlayan örnek şehir olmak istiyoruz. Bunu hep birlikte başaracağımıza inanıyorum.” dedi.

Çaycuma Belediyesi tarafından düzenlenen “Bölgesel Kalkınmada Alternatif Ürün: Endüstriyel Kenevir” başlıklı konferans Çaycuma Belediyesi Çarşamba Salonu’nda yapıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Yılmaz Can’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Çaycuma Kaymakamı Mehmet Göze, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Zonguldak Orman Bölge Müdürü Faruk Bayraktaroğlu, Zonguldak Kömür Jeoparkı Müdürü Gülsüm Yılmaz, Önceki Dönem Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, CHP Çaycuma İlçe Başkanı Fahri Diler, Eski Çaycuma Emniyet Müdürü Selçuk Çelik, bazı belediye meclisi üyeleri, sivil toplum örgütü yöneticileri, çok sayıda muhtar, iş insanı ve üretici katıldı. Prof. Dr. Emine Yılmaz Can’ın endüstriyel kenevirden mamul bazı ürünleri de sergilediği konferans, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ile dinlendi. İzleyenlerin çok sayıda soruyla konferansı zenginleştirmesi, yapılan çalışmanın hedef kitlesine ulaştığını da gösterdi. Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı etkinliğin sonunda, Prof. Dr. Can’a günün anısına bir plaket sunarak verdiği önemli bilgiler için teşekkür etti.

ZONGULDAK’IN TARIM VE SANAYİNİN FARKLI KOLLARINDA GELİŞMESİ LAZIM
Konuşmasına marka şehir kavramının tanımını yaparak başlayan Prof. Dr. Can, Zonguldak’ın bu alandaki avantaj ve dezavantajlarını anlattı. Sanayi ve madencilikle gelişip belirli bir uygarlık düzeyine erişen, Cumhuriyet’in ilk şehri Zonguldak’ın, başlangıçtaki planlı ve ilkeli gelişiminin ardından, son yıllarda büyük bir gerileme içerisine girdiğini söyleyen Can, “Taşkömürüne bağımlı olan ve alternatif sanayi kollarını oluşturamayan Zonguldak, işsizliğin artmasıyla birlikte göç vermeye başlayan bir şehir haline geldi. İşsizlik ortalaması %11,3 ile Türkiye ortalamasının üstüne çıktı. Net göç veren iller arasındaki kentin nüfusu hızla azalırken yaş ortalaması yükseliyor. Yapılan araştırmalar bunun en önemli nedeninin, kentsel yaşam kalitesinin düşük olması nedeniyle halkın beklediği yaşam ortamını elde edememesi olduğunu gösteriyor. Sanayi ve madencilikle gelişip belirli bir uygarlık düzeyine erişen, Cumhuriyet’in ilk şehri olan Zonguldak’ın, bu başarısını tarım ve sanayinin farklı kollarında da göstermesi gerekmektedir.” dedi.

BİR ZONGULDAK MODELİ ÖNERİYORUZ
Kendilerinin bir model şehir çalışması yaptığını söyleyen Prof. Dr. Can, “Zonguldak’taki göç, işsizlik ve istihdam sorununu çözmek istiyoruz. Maden şehri Zonguldak’taki ağır sanayinin neden olduğu doğa tahribatının önüne geçilmesini hedefliyoruz. İklim krizi ve ekosistem değişikliğine çözümler sunmak gibi bir amacımız var. Sağlıksız yaşam, sağlıksız beslenme, yerel ürün azlığı gibi sorunları aşmak için çaba harcıyoruz. İnovatif, katma değeri yüksek, yerel ve ulusal ekonomiye katkı sağlayacak yerel ürün azlığı ve koordinasyon eksikliğini gidermeyi hedefliyoruz. Zonguldak ilçelerinin, Türkiye’de ilçelerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasındaki (SEGE) yerinin alt basamaklarda olmasını kabul etmiyoruz. Tüm bunlara çözüm olarak yerel ve ulusal kenevir endüstrisinin dünya pazarındaki geri kalmışlığını da dikkate alarak bir model öneriyoruz.” dedi.

BİR DÖNÜMLÜK KENEVİR 25 DÖNÜMLÜK ORMAN KADAR OKSİJEN ÜRETİR
Konuşmasına dünyada ve Türkiye’de endüstriyel kenevirin durumu ve pazar payları hakkında bilgiler vererek devam eden Can, “medikal kenevir” de denen Hint keneviri ile kendilerinin önerdiği endüstriyel kenevirin birbirinden tümüyle farklı olduğunu ve literatürde “Cannabis sativa ssp. sativa” denen kenevirin uyuşturucu içeriği olmadığı için dikiminin de yasak olmadığını söyledi. (Kenevir Birliği'nin Notu: Bu haberin paylaşıldığı 16 Mayıs 2024 tarihinde geçerli olan mevzuata göre, kenevir yetiştiriciliği izinli olan 21 ilde yasak değildir. Diğer illerimizde yönetmeliğe uygun olarak kenevir yetiştiriciliği yapılabilir.) Kâğıt ve lif üretiminde kullanılan kenevirin petrol yan sanayi ürünleri yaygınlaşmadan önce, bütün dünyada lif kaynağı olarak da kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Can, yasaklamanın bilimsel açıdan çok, ekonomik ve siyasi çıkar gruplarınca yapıldığının düşünüldüğünü de ifade etti. Türkiye’de 20 (Ek bilgi: 2024'de izin verilen Konya ile birlikte 21) ilde endüstriyel kenevir ekim izninin olduğunu söyleyen Can, adeta doğal bir mucize olan kenevirin özelliklerini sıralarken, “Bir dönümlük kenevir alanı, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir. Hasat edilen hektar başına 9-13 ton karbondioksiti yutar. Bir dönüm kenevirden, dört dönüm ağaca eş kâğıt çıkar. Bir ağaç 20-50 yılda, kenevirse yalnızca 4 ayda yetişir. Kenevir 8, ağaçsa yalnızca 3 kez kâğıda dönüştürülebilir. Kenevir gerçek bir radyasyon temizleyici olduğu kadar bataklık kurutmada da çok etkili bitkidir. Toprağın derinliklerinde filizlenen kökleri, toprağı besleyerek verimliliğini artırır, erozyonu önler. Dönüşümlü ziraata uygun yaz bitkisidir, dünyanın her yerinde kolaylıkla yetişir. Çok az suya ihtiyaç duyar. Kendisini böceklerden korumak için tarım ilacına ihtiyacı yoktur. Yani kenevir yetiştirmek için toprağı zehirlemezsiniz. Radyasyonla mücadelede öylesine güçlüdür ki, topraktaki toksinleri uzaklaştırmak için Çernobil’e binlerce dönüm kenevir ekilmiştir.” dedi.

PETROKİMYA ÜRÜNLERİNİN TAMAMI, YENİLENEBİLİR OLARAK KENEVİRDEN ÇOK DAHA UCUZA ÜRETİLEBİLİR
Kenevirle ilgili ilginç gerçekleri açıklayarak konuşmasını sürdüren Prof. Dr. Can, “İlk kot pantolon kenevirden yapılmıştır. Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir. Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur. Petrokimya ürünlerinin tamamı, yenilenebilir olarak kenevirden çok daha ucuza üretilebilir. Kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır. Şu anda yoğun olarak kullanılan, fosil yakıtlardan yapılan petrol türevi plastiklerin doğada çözünmesi yaklaşık 500 yılla ifade edilirken, kenevirde, bu, ay ya da haftayla ifade edilir. Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur. Diğerlerine göre çok daha dayanıklı, ucuz ve esnek olan kenevir, binaların yalıtımı için de kullanılabilir. Kenevirden yapılan sabun ve diğer kozmetik ürünler suyu kirletmez yani tamamen doğa dostudur. Bu nedenle 2025 yılında pazarının 11 milyar dolara, 10 yıl içinde de 150 milyar dolara çıkması beklenmektedir. Lifleri çeşitli dokuma ürünleri, ambalaj materyalleri, iplik, ev tekstil ürünlerinde kullanılan kenevirin kumaşları doğal ürün olduğu için çok değerlidir. Alerjik etki ve elektriklenme gibi olumsuz etkisi bulunmaz. Sapları biyoplastik, biyopolimer alanlarında kullanılabilir. Ev tekstilinden bina baraj, gölet, havuz gibi sızdırmazlık amaçlı kullanılan zeminler için kullanılan geotekstil ürünlere; çeşitli filtre ve yalıtım malzemesinden, halat, ağ, çanta, çadır bezleri gibi sayamadığımız kadar çok mamûlün hammaddesini oluşturur. Kendisi kenevir esaslı bir araba da üreten Ford Motor Şirketi’nin kurucusu Henry Ford, ‘Oluşması yüzyıllar süren ormanları ve asır gerektiren madenleri, eşdeğerini bize sunan kenevirden elde edebiliyorsak, hala neden kullanıyoruz?’ sorusunu sormuştur. Yıllar önce sorulan bu sorunun cevabını yakın gelecekte kenevir üretimini artırarak ve kısıtlı kaynakları yenilenebilir kaynaklarla değiştirip, çevre dostu plastik üreterek verebiliriz.” diyerek konuşmasını sürdürdü.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ AZALTMAYA YARDIMCI OLABİLECEK KAPASİTEYE SAHİPTİR
Bir ton hasat edilmiş kenevir sapının 1.6 ton karbondioksit emilimini temsil ettiğini, hasat edilen hektar başına 9-13 ton karbondioksiti yuttuğunu söyleyen Prof. Dr. Can, “Kenevir endüstrisi AB yeşil mutabakatıyla uyumludur. İklim değişikliğini azaltmaya yardımcı olabilecek kapasiteye sahiptir. Hem kırsalda ve hem de imalat endüstrisinde doğayla uyumludur. Aldığından fazlasını geri veren, sıfır atık üreten, çok yönlü kullanıma sahip mucize bir bitkidir. Geriye dönüştürülebilir özelliklere sahiptir. Çok çeşitli biyomalzemenin üretiminde kullanılabilmesi nedeniyle de miyarlarca avroluk alt pazar potansiyeli olan endüstriyel bir üründür. Ciddi oksijen veren, karbon emen, çok su istemeyen, tarımında ilaç kullanılmayan, bir sonraki ürününün verimini yüzde 20-25 arttıran, topraktaki ağır metalleri emen, toprağı temizleyen çok değerli bir bitki olan kenevir, doğayı besler, toprağı besler, insanı besler; doğayı iyileştirir, toprağı iyileştirir, insanı iyileştirir.” dedi.

KONTROLLÜ VE ANLAŞMALI KENEVİR YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YANI SIRA KOOPERATİFLEŞMEYİ ORGANİZE EDEN BİR KENT OLARAK TOPYEKÛN BİR KALKINMA HAYAL EDİYORUZ
Sunumunun son bölümünde AB Yeşil Mutabakatı ve önerdiği “Zonguldak Modeli” ile ilgili bilgiler veren Prof. Can konuşmasını, “AB Yeşil Mutabakatı, Avrupa’yı, 2050’de karbon nötr hale getirmeyi amaçlayan Avrupa Komisyonu tarafından yürütülen bir dizi politika girişimidir. Sınırda karbon düzenlemesi ile temiz, döngüsel bir ekonomiye geçip iklim değişikliğini durdurma, biyolojik çeşitlilik kaybını geri döndürüp çevre kirliliğini azaltma ve kaynakların verimli kullanımını artırma hedefiyle oluşturulan mutabakat metnine göre, Avrupa’ya mal satan 3. ülkeler, sattıkları ürünün sera gazı emisyonlarını hesaplamak zorundadır. Kurumsal bazlı karbon ayak izinin, ISO 14064 standardına uygun olarak hesaplanması ve bağımsız kuruluşlar tarafından onaylanması gereklidir. Değerleri yüksek çıkan ürünler için ek vergiler getirilecektir. Gelecekte ürün karbon ayak izini, su ayak izinin takip etmesi beklenmektedir. Geliştirdiğimiz Zonguldak modeliyle tüm bu sorunları aşmak için ilimizde ekim, hasat, AR-GE, ürün geliştirme-patent, istihdam, akademi-sanayi işbirliği bazlı bir organizasyonu geliştirmek istiyoruz. Çiftçilere ve kırsal topluluklara ek gelir getirebilen değerli ve çok yönlü bu ürünün ekilmesi ve şehirde gelişecek sanayi merkezlerinde işlenmesini hedefliyoruz. Zonguldak ili yerelinde ve ülkemizde işsizlik ve istihdam sorununa çözüm kapılarını aralama çabasındayız. Sosyo-kültürel ve ekonomik gelişmeye katkı sunmak gibi çok önemli bir amacımız var. Kenevir üretimi için örnek model olup, Türkiye’de, kontrollü ve anlaşmalı kenevir yetiştiriciliğinin yanı sıra kooperatifleşmeyi organize eden bir kent olarak topyekûn bir kalkınma hayal ediyoruz. Çiftçinin güvenceye kavuşmasına yardımcı olacak bu modelle üretimde sürekliliği sağlayabiliriz. En önemlisi de şu ki, şu anda ekim izni verilen illerin hiçbirinde tam olarak geliştirilemeyen, ‘üniversite, çiftçi, sanayi’ işbirliğini Zonguldak’ta geliştirip gerçekleştirmek ve Türkiye’de, bu işbirliğini sağlayan örnek şehir olmak istiyoruz. Bunu hep birlikte başaracağımıza inanıyorum.” diyerek tamamladı.

Haber Yayınlanma Tarihi: 15.05.2024 - Çarşamba
Çaycuma Belediyesi

Haber ve Etkinlikten Fotoğraflar için Kaynak:
  

En çok okunan yayınlar

Kenevir Hem Hastalıklara Hem Rekabete Şifa Olacak

Kenevir hem hastalıklara hem rekabete şifa olacak Türkiye’de tıbbi kenevirin eczanelerde satışının serbest hale gelmesiyle Ar-Ge çalışmalarının da artması bekleniyor. Yeni dönemde, daha önce imha edilen kenevirin yapraklarının da ilaç sanayinde kullanılması gündemde. Sümeyra TOPAL |  İstanbul Ticaret 15 Ağustos 2025 İtalya Ulusal Araştırma Konseyi Biyolojik Bilimler ve Biyolojik Kaynaklar Enstitüsü’nün 2022 yılında yayınladığı rapora göre, 9 alanda 25 binden fazla ürünün hammaddesi olmaya aday olan kenevirde ülkeler politikalarını bir bir güncelliyor. Türkiye’de de kenevirin kullanım alanlarına yönelik önemli bir düzenleme yapıldı. ‘Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’, TBMM’de kabul edildi. Bu düzenlemeyle tıbbi kenevirin eczanelerde satışı da serbest hale geldi. Yeni döneme dair detayların önümüzdeki günlerde netleşmesi beklenirken, Türkiye’de Ar-Ge çalışmalarının da bu alanda yoğunlaşacağı öngörülüyor...

Endüstriyel Kenevir - Prof. Dr. Selim Aytaç [Video]

ENDÜSTRİYEL KENEVİR Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, Burcu Düzgün Çoban'ın sunumuyla ekranlara gelen Haberin Sesi programında, Endüstriyel Kenevir ile ilgili yapılan ve yapılacak olan çalışmalar hakkında bilgi veriyor. Yayın Tarihi:  3 Temmuz 2019 16 Ocak 2019 tarihinde yayınlanan bir önceki videoyu izlemek için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayın. https://www.kenevirbirligi.com/2021/11/kenevir-uretimi-prof-dr-selim-aytac.html

Geleneksel Kenevir Dokumacılığı ve Resim Sanatının Buluştuğu Sergi OMÜ’de Açıldı [Video]

Geleneksel Kenevir Dokumacılığı ve Resim Sanatının Buluşması OMÜ’de "Geleneksel Kenevir Dokumacılığının Resim Sanatı ile Buluşması" temalı kişisel resim sergisi sanatseverlerle buluştu. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesinde " Geleneksel Kenevir Dokumacılığının Resim Sanatı ile Buluşması " projesi kapsamında OMÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimince (BAPKOB) desteklenen Hasret Yavuz'un kişisel resim sergisi açıldı. OMÜ Ladik Meslek Yüksek Okulunda temel sanat eğitimi dersini yürüten Hasret Yavuz, kenevir tezgahlarında kilimlere işlenen geleneksel motifleri resim sanatıyla bir araya getirdiği eserlerini sanatseverlerin beğenisine sundu. Hasret Yavuz'un özgün çalışmalarında bulunduğu 21 eserden oluşan sergi, OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Galerisi'nde 2 Ocak'a kadar ziyarete açık kalacak. Rektör Aydın, ”Üniversite olarak bu tür yenilikçi çalışmaları her zaman desteklemeye devam edeceğiz” Serginin açılışını gerçek...

Türkiye’nin İlk Kenevir Fabrikası 40 Yıl Sonra Yeniden Üretimde [Video]

Türkiye’nin yüzde 100 kenevirden iplik üretimi gerçekleştiren tek tesisi olan Amasya’daki Gümüşhacıköy Kenevir Fabrikası, 40 yıl sonra devletin desteğiyle yeniden ayağa kaldırılarak faaliyete başladı. Pas tutup üzerlerini örümcek ağı saran tesisteki İtalyan marka makineler elden geçirilip Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’ndan (OKA) sağlanan kaynakla ekonomiye kazandırıldı. Dönemin en modern tekstil makineleri şalter kapatmıştı 1970 yılında faaliyete başlayan Gümüşhacıköy İp Sicim Urgan Küçük Sanat Kooperatifi el işçiliği ile kenevir ürünleri üretirken işleri büyüterek 1984 yılında kenevir elyafından ip üretmek amacıyla bir fabrika kurdu. Dönemin Tarım ve Köyişleri Bakanının da katıldığı törenle açılan fabrikanın ihtiyaç duyduğu kenevir, Vezirköprü, Hamamözü, Merzifon ve Gümüşhacıköy’den tedarik ediliyordu. Yörede ekili kenevirlerin işlenmesiyle ilk yıllar adından söz ettiren tesiste yüzden fazla kişi istihdam edildi. Ancak sonrasında ham maddenin azalması ve sermayesinin yetersizliği ned...

Samsun'da Kenevir Üreticileri Az Sulamaya Rağmen Yüksek Verim Aldı

Ekim alanı giderek artan kenevirin önemli üretim merkezlerinden biri olan Samsun'da hasat çalışmaları tamamlandı, üreticiler az sulamaya karşın yüksek verim aldı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre, Samsun için öncelikli ürünler arasında olan kenevirin 2024 yılı için 1 Ocak'ta başlayan üretim izni müracaatı ile Havza ve Vezirköprü ilçelerinde 253 üretici, 4 bin 895 dekar alanda kenevir üretimi yaptı. Samsun Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl kenevir ekili alanın 1600 dekar olduğunu, 2025'te Samsun'da kenevirin ekim alanının 8-10 bin dekara çıkacağını tahmin ettiklerini söyledi. Kenevirin gübre ve sulama konusunda avantajlı bir ürün olduğunu, diğer ürünlere oranla daha az su ve gübre istediğini vurgulayan Sağlam, "Tane mısıra baktığımızda hem gübrede hem de sulamada kenevire göre çok dezavantajlı. Karşılaştırma yaptığımızda mısırda 50 kilo taban gübre atıyoruz, yaklaşık 25 kilo gibi azotlu gübre atıyoruz. Kenev...

Neden İnşaatta Kullanmak için Kenevir ve Saman Yetiştirmiyoruz?

"Biyolojik bazlı malzemeler saman, kenevir , ahşap, miselyum (mantar), kil ve yün gibi ürünlerden elde edilir. Yenilenebilir, toksik olmayan, yüksek performanslıdırlar ve hem insanlar hem de gezegen için daha sağlıklı evler inşa etmemize yardımcı olurlar," William Mason. (Foto: Getty Images) İklim üzerindeki olumlu etkileri göz önüne alındığında, biyolojik bazlı yapı malzemelerine erişim çok daha kolay olmalı. Analiz : Ev inşa eden ya da evini yenileyen herkes bunun pahalı ve genellikle karmaşık bir süreç olduğunu bilir. Üstelik kullandığımız yapı malzemeleri, çağımızın en büyük sorunlarından biri olan iklim değişikliğine katkıda bulunuyor. Evlerimizi daha enerji verimli hâle getirmek için ısı yalıtımı ve hava sızdırmazlığına odaklanırken, kullanılan malzemelerin çıkarılmasının yarattığı zararı çoğu zaman göz ardı ediyoruz. Yapı malzemeleri ve inşaat, artık küresel enerjiye bağlı karbon emisyonlarının %11’ini oluşturuyor; bu da inşaat yöntemlerimizi iklim değişikliğinin öneml...

Endüstriyel Kenevir Konferansı Yapılacak | 15 Mayıs 2024, Çaycuma, Zonguldak

Çaycuma Belediyesi, Prof. Dr. Emine Yılmaz Can’ın konuşmacı olarak katılacağı “ Bölgesel Kalkınmada Alternatif Ürün: Endüstriyel Kenevir ” başlıklı bir konferans düzenledi. Çaycuma Belediyesi çok yönlü bir bitki olan ve tekstil, gıda, kozmetik, ilaç hammaddesi, inşaat malzemeleri, kağıt üretimi, kompozit, otomotiv sektörü ile biyoplastikler dahil olmak üzere birçok alanda kullanılan endüstriyel kenevirle ilgili bir konferans yapacak. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi ve Zonguldak Kömür Jeoparkı ile birlikte düzenlenen konferansa ZBEÜ Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Yılmaz Can konuşmacı olarak katılacak.  YEŞİL HAZİNE OLARAK ADLANDIRILIYOR Köy ve mahalle muhtarlarından üreticilere, bilim insanlarından farklı sektörlerin temsilcilerine kadar geniş bir topluluğunun davet edildiği konferansta, “yeşil hazine” olarak da adlandırılan endüstriyel kenevirin bölgesel kalkınma için yarattığı fırsatlar da konuşulacak. 15 Mayıs 2024 Çarşamba günü Çaycum...

Türkiye’de Kenevir Yetiştiriciliğinin Ekonomik Olarak Yapılabilirliği: Samsun İli Vezirköprü İlçesi Örneği [Makale]

TÜRKİYE’DE KENEVİR YETİŞTİRİCİLİĞİNİN EKONOMİK OLARAK YAPILABİLİRLİĞİ: SAMSUN İLİ VEZİRKÖPRÜ İLÇESİ ÖRNEĞİ Mehmet AYDOĞAN, Yunus Emre TERZİ, Şahin GİZLENCİ, Mustafa ACAR, Alpay ESEN, Hüseyin MERAL Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi Yıl 2020, Cilt 35, Sayı 1, 35 - 50, 14.02.2020 Araştırma Makalesi ÖZ Bu çalışma endüstriyel kenevir yetiştiriciliğinin ekonomik olarak yapılabilirliğini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın ana materyalini Vezirköprü ilçesinde gayeli olarak seçilen 15 kenevir işletmesinden anket ve mülakat yoluyla elde edilen veriler oluşturmaktadır. Analizlerde kullanılan veriler 2018 - 2019 üretim sezonunu kapsamaktadır. Kenevir işletmeleri, kenevir üretim amaçlarına göre gruplara ayrılmış ve birim alandan elde ettikleri kâr açısından karşılaştırılmıştır. Dünya ve Türkiye kenevir ekim alanları ile ithalatındaki gelecek dönemli öngörülerin yapılmasında çift üstel düzeltme yönteminden yararlanılmıştır. Araştırmada, Vezirköprü ilçesinde kenevir tarımının; aynı bitkid...