6. Kenevirin Morfolojisi
Kenevir, ince, dik ve uzun gövdesiyle yetiştirme amacına göre az veya çok dallanabilen tek yıllık, otsu bir bitkidir.
6.1. Kök
Kenevir kazık kök sistemine sahiptir. Ana bir kazık kök ile bundan çıkan ikincil ve yan köklerden oluşmaktadır. Kazık kökler uygun nem ve toprak koşulları altında 3 - 4 m derinliğe kadar inebilir. Kök sistemi, toprağın 15-20 cm altından itibaren ağ şeklinde yayılmıştır. Güçlü kökleri toprağın derinlemesine doğru iner. Bununla birlikte, toprak koşulları olumsuz olursa, ana kök kısa kalır, yan kökler daha fazla gelişir.
Resim 13. Kenevir Kök
Resim 14. Kenevir Kök
6.2. Sap
Kenevir sapları sert, otsu bir yapıya sahip olup beyaz olan odun kısmını, yeşil bir kabuk sarmıştır. Yetiştiği çevreye ve çeşidine bağlı olarak çapı 4-20 mm arasında, uzunluğu ise 1-6 m arasında değişebilmektedir. Boy, erkek kenevirlerde dişilere göre daha uzundur. İlk gelişme döneminde usareli olan kenevir sapları, yaşlandıkça odunlaşmaktadır. Sapın kesiti, hipokotil kısmında yuvarlak, bunun üstünde dört, daha yukarda ise altı köşelidir. Hatta 4 köşenin her biri üçer çıkıntı meydana getirerek, sapın üst kısımlarında 12 köşeli bir hal almasına ve bitki sapının da boydan boya oluklu bir görünüm kazanmasına yol açar. Dipte içi odun kısmıyla dolu olan sap, yukarıya doğru çıkıldıkça özle dolu duruma geçer ve nihayet ortası boş bir hal alır.
Resim 15. Kenevir Sap
Resim 16. Kenevir Gövde Kesit
Kenevir sapı, sayısı 9-11 arasında bulunan boğum ve boğum aralarından oluşmuştur. Boğum sayısı fazla değişken olmadığı için, uzun boylu kenevirlerde boğum araları da uzun olmaktadır. Bu bitkide boğum araları sapın orta kısmında en uzun; tepeye ve dibe doğru gidildikçe kısalmaktadır. Boğum arası mesafelerin uzunluğu, lif boyunu tayin etmesi bakımından önem taşımaktadır. Boğum arası mesafeler, 3-40 cm arasında değişir. Kenevirde, teknik sap uzunluğu, çenek yapraklardan (cotyledon) dallanmanın başladığı veya yaprakların karşılıklı durumdan, almaşıklı duruma geçtiği noktaya kadar olan uzunluğu ifade eder. Bu uzunluk, çeşide ve yetişme koşullarına göre değişir.
Resim 17. Kenevir Kırtık
Resim 18. Kenevir Sap Lifli
6.3. Lif
Kenevir teksel lifleri, sapın kabuk kısmında, huzmeler halinde bulunur. Sapın hipokotil kısmında, lif hücrelerinin sayısı azdır. 4. boğumdan 7-8. boğuma kadar primer lif hücrelerinin sayıları artar. Bu boğumlardan yukarı doğru gidildikçe hücre ve huzme sayıları azalır. Sapın 6-9. boğumları arasında primer lif hücrelerinin sayıları 8000-10000, lif huzmelerinin sayıları ise 600-700 kadardır. Sapı dip kısımlarında lif hücrelerinin sayısı, yaklaşık 3000, uç kısımlarında ise 4000-5000 kadardır. Kenevir lif hücreleri poligonaldir (2-7 köşeli). Bu hücrelerin uzunlukları 5-100 mm, ortalama 40-55 mm, kalınlıkları 18-50 mikron arasındadır. Lif hücreleri uç kısma doğru incelir.
Resim 19. Kenevir Lif
Resim 20. Kenevir Lif
Dişi kenevirlerde sap daha kalın, lif verimi daha yüksek; erkek kenevirlerde ise sap daha ince, lif verimi düşük, fakat lif kalitesi daha yüksektir. Lifler, kabuk içerisinde 3 kademede meydana gelirler. İlk oluşan lifler daha uzun oldukları için, daha makbuldür. İğ şeklindeki lif hücreleri bir araya gelip, pektinle yapışarak lif huzmelerini oluştururlar. Kenevir lifleri keten liflerine göre daha fazla lignin içerirler ve ne kadar sık ekilirse ekilsin, keten lifleri kadar ince olmazlar. Kenevir sapının lif oranı %16-20; lif ürününün %65'i dişi kenevir lifleridir.
6.4. Yaprak
Kenevir yaprakları, teknik sap uzunluğunda karşılıklı; bunun üzerinde ise almaşıklı olarak yer alırlar. Yapraklar, dişi bitkilerde en uçtaki çiçek salkımı içerisinde de yoğun olarak süreklilik gösterirken; erkek bitkilerde, uçtaki çiçek durumu çok daha seyrek yapraklıdır. Kenevir yaprakları, en uzunu ortada olmak üzere, her iki yana doğru kısalan boylarıyla, 3-11 dar yaprakçığın dipte ve aynı noktada, bir sap üzerinde birleşmesinden oluşmuşlardır. Yaprakçıklar dar ve uzun olup; kenarları kabaca dişlidir. Yaprakçık sayısı sapın ortasında 9-11 arasında olup; aşağı ve yukarı doğru çıkarıldıkça, 3'e kadar iner. Hatta uçta basit yapraklara bile rastlanabilir. Yaprakçıkların uzunluğu 5-12 cm, genişliği ise 1-2 cm arasında değişir.
Resim 21. Kenevir Yaprak
6.5. Çiçek
Kenevir, iki evcikli (dioik) bir bitkidir. Yani erkek ve dişi çiçekler ayrı ayrı bitkilerde bulunur. Ancak, tek evcikli (monoik) formlarına da rastlanmaktadır. Erkek bitkilerde, sarımsı-yeşil görünüşlü erkek çiçeklerden oluşan seyrek çiçek salkımları; Dişi bitkilerde de yine yeşil görünüşlü dişi çiçeklerden oluşan sık çiçek demetleri, yaprak koltuklarında yer almışlardır. Erkek bitki üzerinde çiçekler, salkım sapına kısa sapçıklarla birleşmişlerdir. Erkek kenevir bitkileri, zengin bir çiçek salkımıyla son bulur. Erkek çiçeklerde, en dışta 3 adet koruyucu (brakte) yaprak, bunların içerisinde 5 adet periant kalıntısı; onların da içerisinde, ince flamentleri, beyaz yuvarlak başçıkları (anter) ile 5 adet erkek organ (stamen) yer alır. Stamenler, periant yapraklar arasından çiçek dışına sarkarlar.
Resim 22. Kenevir Çiçek
Resim 23. Kenevir Erkek ve Dişi Bitki
Başçıkların üzeri de çok küçük siğilciklerle kaplıdır. Beyaz veya sarı renklerde olan çiçek tozları rüzgârla kolayca taşınır. Dişi çiçekler, dişi bitkiler üzerinde, çiçek durumu ekseni üzerinde sapsız olarak, sık, başak benzeri bir şekilde karşılıklı olarak çifter çifter yerleşmişlerdir. Her çiftte, çoğu kez ancak bir çiçek meyve bağlar; diğeri kısırdır. Dişi kenevir bitkisi, bol yapraklı, sık ve zengin, başağımsı bir çiçek topluluğuyla son bulur. Dişi çiçeklerde koruyucu (brakte) yapraklar birleşmiş ve periantın üzerinden, çiçeği belirgin bir şekilde sarmıştır. Periant yapraklar birleşerek, yumurtalık etrafında, fincan şeklinde, kesintisiz bir kılıf oluşturmuşlardır. Tek bölmeli bir yumurtalığa sahip olan ve bunun içerisinde bir tek tohum oluşturan dişi organın koruyucu (brakte) yapraklar arasından yukarıya doğru uzanan iki büyük tepeciği (stigma) vardır. Stigmalar, açık döllenmeye uygun, tüylü bir yapıdadır.
6.6. Meyve Tohum
Anadolu’da ‘‘çedene’’ adıyla da bilinmektedir. Ülkemizde genellikle kuş yemi olarak da kullanılsa da sağlığa olan faydalarının anlaşılmasıyla son yıllarda mutfakta daha fazla tercih edilmeye başlanmıştır. Kenevir tohumları yumurta şeklinde, sert yapıda ve kahverengimsi-yeşilimtırak renkte bir cevizciktir (achene). Cevizcik içerisinde bulunan tohum endospermik olup, embriyo, meyve içerisinde kıvrılmış durumdadır. Tek tohum içermesi, kabuğunun sert ve açılmaz olması nedeniyle cevizcik, kenevirin yetiştirilmesinde tohumluk olarak kullanılır ve pratikte de kenevir tohumu olarak adlandırılır. Çeşide göre değişmekle birlikte, tohumların uzunluğu 4.0-6.0 mm; genişliği 3.0-3.5 mm arasında olan kenevir tohumunun 1000 tane ağırlığı, ülkemizde, 9-27 g arasında değişim gösterir. Kenevir tohumda %30-32 yağ, %22-23 protein, %35-35 karbonhidrat, %1.5-2 şeker, %5-6 kül ve %21 oranında karbonhidrat bulunmaktadır.
Resim 24. Kenevir Tohum
Resim 25. Kenevir Meyve
Kaynak: Kenevir Tarımı Kitabı, Sayfa: 10 - 15
TAGEM ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun 2019
PDF Dosyası (2. Baskı): KENEVİR TARIMI VE MEVZUATI | TAGEM, 2025
https://arastirma.tarimorman.gov.tr/ktae/belgeler/kenevir_tarimi_kitabi.pdf
KENEVİR TARIMI KİTABI
Kitap, 8 bölüm olarak Kenevir Birliği'nde yayınlanmıştır.
Aşağıdaki başlıklara tıklayarak okumak istediğiniz bölüme ulaşabilirsiniz.
3. Endüstriyel Kenevir ve Kullanım Alanları
4. Türkiye’de Kenevir Ekilebilecek Alanlar
5. Kenevirin Sistematiği ve Alt Türleri
8. Yenilenebilir Enerji Kaynağı Olarak Kenevir