Ana içeriğe atla

Ağır Metal Kirliliği ve Kenevirin (Cannabis sativa L.) Fitoremediasyon Yönteminde Kullanılabilirliği [Makale]

Kenevire Farklı Bir Bakış [Makale]


KENEVİRE FARKLI BİR BAKIŞ | Mustafa ACAR, Atalay DÖNMEZ | Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü - Samsun

KENEVİRE FARKLI BİR BAKIŞ

Mustafa ACAR (1), Atalay DÖNMEZ (1)
(1) Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Samsun
[Ocak, 2019]

Lütfen Dikkat:
Makaledeki tüm bilgiler, 2019 yılı öncesine aittir.

ÖZET

Enerji günümüz insanının olmazsa olmazı, vazgeçilmezidir. Önceleri beslenme, giyinme ve barınma olan ihtiyaçların arasına enerji ihtiyacı da yerleşmiştir. Ulaşımda kullandığımız taşıtlar, haberleşmede kullandığımız cihazlar, ısınmada kullandığımız makinelerin hiçbirisi enerji olmadan çalışamamaktadır. Bu sebeple enerji her geçen gün önemini artırmaktadır. 

Ülkemiz, genel enerji kullanımında 2013 yılı verilerine göre birincil enerji kaynakları bakımından % 73,5 oranında dışa bağımlı durumdadır. 2014 yılı verilerine göre petrolün % 93, doğal gazın ise % 98,7’sini ithal etmekteyiz. Enerji bakımından dışa bağlı olmamız sebebi ile enerji piyasalarında meydana gelen fiyat hareketlerinden ekonomik olarak en fazla etkilenen ülkeler arasında yer almaktayız. Bu sebeple alternatif enerji kaynaklarına yönelmek kaçınılmaz bir gerçektir. Bu alternatif enerji kaynaklarından birisi de biyokütle ve biyokütle enerjisidir. 2014 yılı enerji ihtiyacımızın sadece %4’ü yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmıştır.

Anavatanı Orta Asya olan kenevir, genellikle mutedil iklimlerde yetiştirilir. Ülkemizde genellikle Kastamonu, Samsun, Amasya, Kayseri, Sivas, İzmir ve Kütahya illerinde tarımı yapılmıştır. Çok geniş kullanım alanı olan kenevir, son yıllarda ülkemizde giderek azalmış ve günümüzde sadece Samsun İli Vezirköprü ilçesinde Narlısaray beldesinde üretilir hale gelmiştir. Kenevir diğer kullanım alanların yanısıra, saplarının yakacak olarak değerlendirilebilmesi açısından son derece önemlidir. Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan çalışmalarda 4.400 cal/g ısıl değere sahip olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle iyi bir biyokütle kaynağıdır.

Anahtar Kelimeler: Kenevir, biyokütle 


A DIFFERENT WIEV TO HEMP

ABSTRACT

Energy is essential and irreplaceable for today’s human being. Energy need has also placed between other needs such as nutrition, clothing and harboring. Vehicles used in transport, equipment used in communication, machines used in heating never work without energy. For this reason, importance of energy has increased day by day.

According to data in 2013, Turkey were 73,5 % foreign-dependent in terms of primary energy resources in general energy using. 93% of petrol and 98,7 % of natural gas were imported according to data of 2014. Turkey is one of the most affected countries in respect to price movements in energy markets because of being foreign-dependency in energy. Therefore, tendency to alternative energy resources is an inevitable truth. One of these alternative energy resources is biomass energy. The only part of 4% in energy need in 2014 was met from renewable energy resources.

Hemp belonging to originally Central Asia is generally grown in mild climates. In Turkey, its agriculture was performed in Kastamonu, Samsun, Amasya, Kayseri, Sivas, İzmir and Kütahya provinces. Hemp having broad using areas has decreased in recent years and produced only in Samsun province Vezirköprü district Narlısaray town at the present time. As well as its other using area of hemp, it is important for evaluation of its stalks as fuel. It was determined that heating value of hemp was 4.400 cal/g as a result of studies performed by Black Sea Agricultural Research Institute.

Keywords: Hemp, biomass


GİRİŞ

Kenevir, ısırgangillere yakın, cannabinaceae familyasından, odunsu ve tek yıllık bir bitkidir. Anavatanı Asya olan bu bitki çeşitli yollar izleyerek tüm dünyaya yayılmıştır. Günümüzde iki alttürü bulunmaktadır. Bunlar; Cannabis sativa ve Cannabis indica dır. Lif üretimi için kullanılan ve endüstriyel öneme sahip olan Cannabis sativa dır. Diğer türünün narkotik özellikleri nedeniyle tüm dünyada üretimi yasaklanmış bulunmaktadır (Harmancıoğlu ve Yazıcıoğlu, 1979). Tekstil endüstrisi dışında, başka alanlarda da kenevirden yararlanılmaktadır. Tohumları yağ üretiminde ve hayvan yemi yapımında, lifleri ayrıca kağıt yapımında kullanılmaktadır (İmer, 1999. Amaducci ve Ark. 2005)). Tarladan elde edilen kenevir liflerinden, tekstil sanayiinde, çekirdeklerinden de kozmetik sektöründe yararlanılmaktadır. Odunsu sapı ise, kâğıt ve kumaş üretiminde kullanılmaktadır. Kısaca kenevir, derisinden, etinden, sütünden yararlanılan bir çeşit büyükbaş hayvan olarak nitelendirilebilir. Ana maddesi kenevir olan keten giysiler, hafiflikleri ve terletmemesi nedeniyle, tüm dünyadaki modacıların kreasyonlarında yer almaktadır. Hatta, İsviçre'de "Her şey kenevirden" adlı mağazada, kitaptan şampuana ve biraya kadar birçok ürün kenevirden üretilmektedir. Son olarak bir otomobil markası kaplamasında kenevir kullanmıştır. "Kâğıt, kumaş ve gıda ürünlerinin yapımına, endüstriyel ve özel enerji üretimine katkısı olan ve aynı zamanda havayı temizlerken toprağı besleyen bir tek doğal kaynak olarak kenevir bilinmektedir (Anonymous-a, 2016). Kenevir, insanlık tarihinde yetiştirilmiş ilk kültür bitkilerinden birisidir. Arkeolojik araştırmalar sonucunda M.Ö.8000 yıllarına tarihlenen kenevirden üretilmiş kumaş kalıntılarına rastlanmıştır. M.Ö. 1500’lü yıllarda Anadolu’da kenevir üretimi yapıldığı bilinmektedir. Kenevir lifleri tarih boyunca tekstil üretiminde çok önemli yer tutmuş, ülke ekonomilerini şekillendirmiştir. Öyle ki 19. y.y. sonlarına kadar dünya üzerindeki tüm tekstil ürünlerinin %80’inin hammaddesini kenevir lifi oluşturmuştur. 20. y.y. başlarında gelişen teknoloji ile birlikte pamuk lifinin kullanılmaya başlanmasıyla daha ince iplikler üretilebilmiş, daha hafif elbiselerin eldesi mümkün olmuştur. 1930’lu yıllarda çıkarılan esrar karşıtı yasalarla kenevir tarımı büyük sekteye uğramış, buna ek olarak savaş sanayisine paralel olarak geliştirilen sentetik liflerle beraber kenevir tekstiller eski önemini yitirmeye başlamıştır (Kostic ve Ark. 2008). Günümüzde kenevir liflerinden üretilen tekstil ürünlerine olan talebin hızla yükseldiği görülmektedir. Çevresel kaygıların üst düzeyde olması bu ilginin temel sebebidir. Dünyada en çok kullanılan doğal lif olan pamukla ve petrol türevi sentetik liflerle karşılaştırıldığında kenevir lifleri, üstün ekolojik özellikleriyle ve organik tekstil üretimi potansiyeliyle dikkat çekmektedir (Gedik ve Ark. 2010. Wang ve Ark. 2003). Ülkemizde kenevir üretimi her geçen gün azalmaktadır. 1988 yılında 1200 ton olan kenevir tohumu üretimimiz, 2015 yılında 1 tona düşmüştür (Anonymous-b, 2016). Yine TÜİK verilerine göre ekim alanı sadece 10 dekara düşmüştür. Bu ekiliş alanı da Samsun İli, Vezirköprü İlçesi Narlısaray Beldesinde bulunmaktadır. Bu beldede üretilen kenevirler özellikle lif amaçlı olarak üretilmektedir. Elde ettikleri tohumları genellikle sonraki yıl tohum olarak kullanmakta, kenevir saplarını da yakacak olarak değerlendirmektedirler.

Kenevir sapı son derece iyi bir biyokütle kaynağıdır. Enerji bakımından net ithalatçı olan ülkemiz için bu durum büyük önem taşımaktadır. Çizelge 1’de ülkemizin genel enerji dengesi ile ilgili rakamlar verilmiştir


Kenevire Farklı Bir Bakış | Çizelge 1. Türkiye Genel Enerji Dengesi


Çizelge 1’de de görüleceği üzere, 1990’dan 2013’e birincil enerji talebi % 127,39, ithalat % 211,62 artarken, yerli üretimdeki artış % 24,78 ile sınırlı kalmıştır. “Tükettiği enerjinin yaklaşık dörtte üçünü dışarıdan ithal eden Türkiye, enerjide dışa bağımlılığın en yüksek olduğu birkaç ülke arasında yer almaktadır. 2013 yılı net ithalat rakamları dikkate alındığında; Doğal gaz ithalatında dünya beşincisi, petrol ithalatında dünya on üçüncüsü, kömür ithalatında dünya sekizincisi, petrol koku ithalatında ise dünya dördüncüsü konumunda bulunmaktadır. Türkiye’nin Dünya “net enerji ithalatı” ligindeki sıralamasında onbirinci sırada bulunmaktadır. Ülkemiz, birincil enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 64’ünü toplam 10 ülkeden, yüzde 43’ünü sadece 3 ülkeden ve yüzde 27’sini ise tek bir ülkeden tedarik etmektedir (Türkyılmaz, 2015). Bu tablo enerji arz güvenliği bakımından oldukça riskli bir durumu ortaya koymaktadır. Üstelik enerjide dışa bağımlılık oranı her yıl biraz daha artmaktadır. Yerli kaynak üretiminde ciddi bir atılım yapılamadığı takdirde, söz konusu bağımlılığın önümüzdeki dönemlerde hızla yüzde 80’lerin üzerine çıkması son derece muhtemel görünmektedir. Enerji arz güvenliği bakımından, alternatif olarak değerlendirilebilecek yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları büyük önem taşımaktadır. Bu alternatifler içerisinde biyokütle önemli bir yer tutmaktadır. Biyokütle içerisinde de tarımsal üretim sonrasında geriye kalan atık ve artıklar önemli yer tutmaktadır. Ülkemizde yaklaşık olarak 60 milyon ton civarında yıllık tarımsal atık-artık çıkmaktadır. Ancak bu miktarın önemli bir kısmı hayvan beslemesi, gübre, yakacak gibi değişik şekillerde değerlendirilmektedir. Yaklaşık yıllık 60 milyon ton olan tarımsal atık ve artığın, 15 milyon tonluk kısmının ise herhangi bir şekilde değerlendirilemediği, üreticiler için de sorun teşkil ettiği tahmin edilmektedir (Acar, 2016). Bunların arasında, pamuk sapları, fındık zurufları, çeltik sapları, çay fabrikası atığı olan çay çöpü sayılabilir. Bu atık ve artıklar halihazırda verimli bir şekilde değerlendirilemediği gibi, üreticiler için de sıkıntı olmaktadır. Örneğin fındık zurufları; fındık toplama işlemi sonrası toplanan ürün kurutularak patozdan geçirilmekte, kabuk ve zuruf ayrılmakta, kalan zuruflar harman kenarlarında öbekler halinde kurumaya bırakılmaktadır. Kuruduktan sonra kalan zuruflar ise genellikle yakarak imha edilmeye çalışılmaktadır. Bu durum ise başta yangın riski ve çevre kirliliği olmak üzere bir çok sorunu beraberinde getirmektedir. Benzer durum, tarla tarımında hasat sonrasında tarlada kalan ve anız yakma yolu ile bertaraf edilmeye çalışılan atık ve artıklar için de geçerlidir. Üstelik anız yakmak yasalarımıza göre ciddi bir suçtur. Meyvecilik ve bağcılık alanında da benzer durumlar söz konusudur. Bu üretim alanlarında her yıl düzenli olarak budama yapılması bir zorunluluktur. Bağ, kivi, şeftali, elma vb üretim alanlarında her yıl milyonlarca ton budama atığı ortaya çıkmakta ve bu atıklar genellikle bahçenin bir kenarında toplanarak yakılmak suretiyle imha edilmektedir.

Biyoyakıtlar bu sayılan sorunlara çözüm yolu önermektedir. Özellikle sorun olarak görülen atık ve artıkların biyokütle kaynağı olarak kullanılması durumunda, hem bu atıklar güvenli olarak bertaraf edilmiş olacak, hem de bu atıklar enerjiye dönüştürülerek ekonomik bir değer kazanacaktır. Bu atıkların yakacak olarak kullanılmasının çevreye sağlayacağı yarar da göz ardı edilmemelidir.

Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde bulunan Enerji Tarımı Araştırma Merkezi (ETAM) biyokütle konusunda yoğun çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında ülkemizde tarımı yapılan 90 adet tarımsal ürünün ısıl değer belirleme çalışmaları tamamlanmıştır. Elde edilen sonuçlar son derece ümit vericidir. ETAM tarafından yapılan analiz sonuçları ile bazı yakıt türlerinin karşılaştırılması çizelge-2’de verilmiştir. Çizelgenin incelenmesinden de görüleceği üzere, tarımsal atık ve artıkların ısıl değerleri, yerli linyitlerimizden daha yüksektir. Şekil 1’de ülkemiz linyitlerinin kalorifik dağılımları görülmektedir. Ülkemizde çıkarılan linyitlerin % 94’ü 3000 kalori ve altında ısıl değere sahiptir. Kenevir saplarının kalorifik değerlerinin 4.400 olması yerli linyitlerden daha kaliteli bir biyoyakıt olduğunu göstermektedir. Aynı şekilde kenevir saplarının kül içeriğinin %1-2 arasında olması da kaliteli bir biyoyakıt olduğunun göstergesidir (Anonymous-d, 2016)


Kenevire Farklı Bir Bakış | Çizelge 2 ve Şekil 1


Çizelge 2’de kenevir sapının ısıl değeri dikkat çekmektedir. Her ne kadar şu an ülkemizde sadece istatistiklerde sadece 10 dekarlık bir ekim alanı görünse bile 1987 yılında sadece kenevir sapı miktarının 2 milyon ton olduğu bilinmektedir (Atchison, 1993 ve Bostancı, 1987). Kenevir üretimi sonrasında tohumları ve lifleri alındıktan sonra geriye kalan sap miktarı, çeşit ve ekolojik şartlara göre değişmekle birlikte yaklaşık 1.200 -1.600 kg/da arasında değişmektedir. Günümüzde kenevir üretimi sonrası tohumlar bir sonraki yıl ekilmek üzere kullanılmakta, çerezlik olarak değerlendirilmekte, sapları ip, halat vb amaçlı olarak değerlendirilmekte, sapları da belirli büyüklükte deste yapılarak yakacak amaçlı olarak satılmaktadır. Üretimi ile ilgili hususlar 21.10.1990 tarih ve 20672 sayılı resmi gazetede yayınlanan yönetmelik hükümlerine göre yapılmaktadır. Bu yönetmeliğe göre ülkemizde 20* il için, kontrol altında yapılmak kaydı ile kenevir üretimine izin verilmiştir. Üretimine izin verilen illerde kenevir ekim alanlarının artması, tohum ve lif üretiminin yanısıra, sap miktarının da artması anlamına gelecek ve son derece kaliteli bir biyokütle kaynağı kazanılmış olacaktır.


KAYNAKLAR

Acar, M., 2015. Tarım ve Biyoyakıtlar. Türktarım Dergisi. Temmuz-Ağustos 2015 Sayısı. Sayı:224, Sayfa:50-53. ISSN:1303-2364. Ankara

Anonymous-a, 2016. http://www.focusdergisi.com.tr/doga/00052/
Erişim 10.05.2016

Anonymous-b, 2016. http://www.tuik.gov.tr
Erişim 29.06.2016

Anonymous-c, 2016. http://www.enerji.gov.tr/File/?path=ROOT%2F1%2FDocuments%2FSekt%C3%B6r+Raporu%2FSektor_Raporu_TKI_2009.pdf
Erişim 12.07.2016

Anonymous-d, 2016. http://jes.ksu.edu.tr/public/journals/1075/backIssues/sayi/eski/sayi/ 
52/52.37-48.pdf
Erişim 12.07.2016

Amaducci, S. Pelatti, F. Bonatti,P.M. - Fibre Development in Hemp (Cannabis sativa L.) as Affected by Agrotechnique: Preliminary Results of a Microscopic Study - Journal of Industrial Hemp, Vol. 10(1) 2005
 
Atchison, J.E., 1993. World Wide Capacities For Non-Wood Plant Fiber PulpingIncreasing Faster Than Wood Pulping Capacities. Nonwood Plant Fiber, Progress Report No. 19. TAPPI, 1, 1991

Bostancı, Ş. 1987. Kağıt Hamuru Üretim Teknolojisi, KTÜ, Ders Notları, Trabzon

Gedik, G., Avinç, O. O., Yavaş, A., “Kenevir Lifinin Özellikleri ve Tekstil Endüstrisinde Kullanımıyla Sağladığı Avantajlar” Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi 2010, 4(3) 39-48

Harmancıoğlu, M. Yazıcıoğlu, G.- Bitkisel Lifler- İzmir 1979

İmer, Z. Sayısız Özellikleriyle Göze Çarpan Bir Doğal Elyaf Kendirin Dünyada ve Türkiye’de Geçmişi ve Bugünü – Tekstil ve Konfeksiyon 6/1999

Kostic, M. Pejic, B. Skundric, P. Quality Of Chemically Modified Hemp Fibers - Bioresource Technology 99 (2008) 94–99

Türkyılmaz, O., 2015. Enerji Politikaları Artan Bağımlılık Çıkmazında. Bülten, TMMOB, Makina Mühendisleri Odası. Şubat 2015, 200. Sayı Eki (Ocak 2015 İtibarıyla Türkiye’nin Enerji Görünümü Raporu).

Wang, H.M. Postle, R. Kessler R.W. Kessler, W. Removing Pectin and Lignin During Chemical Processing of Hemp for Textile Applications – Textile Research Journal 2003



Makale Kaynak:


* İzinli iller:
 

İZİNLİ İLLER DIŞINDA DA, HER İLİMİZDE, YÖNETMELİĞE UYGUN OLARAK KENEVİR YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPILABİLİR!

İZİNLİ İLLER DIŞINDA DA, HER İLİMİZDE, YÖNETMELİĞE UYGUN OLARAK KENEVİR YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPILABİLİR.

KENEVİR YETİŞTİRİCİLİĞİ VE KONTROLÜ HAKKINDA YÖNETMELİK çerçevesinde belirlenen hükümlere uymak şartı ile bilimsel araştırma amacıyla ana veya tali bitki olarak kenevir yetiştiriciliğine (Madde 5) birinci fıkrada belirlenen bölgeler dışında da Bakanlıkça izin verilebilir.

DEVAMI ⬇️

 

En çok okunan yayınlar

Kenevir Hem Hastalıklara Hem Rekabete Şifa Olacak

Kenevir hem hastalıklara hem rekabete şifa olacak Türkiye’de tıbbi kenevirin eczanelerde satışının serbest hale gelmesiyle Ar-Ge çalışmalarının da artması bekleniyor. Yeni dönemde, daha önce imha edilen kenevirin yapraklarının da ilaç sanayinde kullanılması gündemde. Sümeyra TOPAL |  İstanbul Ticaret 15 Ağustos 2025 İtalya Ulusal Araştırma Konseyi Biyolojik Bilimler ve Biyolojik Kaynaklar Enstitüsü’nün 2022 yılında yayınladığı rapora göre, 9 alanda 25 binden fazla ürünün hammaddesi olmaya aday olan kenevirde ülkeler politikalarını bir bir güncelliyor. Türkiye’de de kenevirin kullanım alanlarına yönelik önemli bir düzenleme yapıldı. ‘Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’, TBMM’de kabul edildi. Bu düzenlemeyle tıbbi kenevirin eczanelerde satışı da serbest hale geldi. Yeni döneme dair detayların önümüzdeki günlerde netleşmesi beklenirken, Türkiye’de Ar-Ge çalışmalarının da bu alanda yoğunlaşacağı öngörülüyor...

Endüstriyel Kenevir - Prof. Dr. Selim Aytaç [Video]

ENDÜSTRİYEL KENEVİR Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, Burcu Düzgün Çoban'ın sunumuyla ekranlara gelen Haberin Sesi programında, Endüstriyel Kenevir ile ilgili yapılan ve yapılacak olan çalışmalar hakkında bilgi veriyor. Yayın Tarihi:  3 Temmuz 2019 16 Ocak 2019 tarihinde yayınlanan bir önceki videoyu izlemek için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayın. https://www.kenevirbirligi.com/2021/11/kenevir-uretimi-prof-dr-selim-aytac.html

Türkiye’nin İlk Kenevir Fabrikası 40 Yıl Sonra Yeniden Üretimde [Video]

Türkiye’nin yüzde 100 kenevirden iplik üretimi gerçekleştiren tek tesisi olan Amasya’daki Gümüşhacıköy Kenevir Fabrikası, 40 yıl sonra devletin desteğiyle yeniden ayağa kaldırılarak faaliyete başladı. Pas tutup üzerlerini örümcek ağı saran tesisteki İtalyan marka makineler elden geçirilip Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’ndan (OKA) sağlanan kaynakla ekonomiye kazandırıldı. Dönemin en modern tekstil makineleri şalter kapatmıştı 1970 yılında faaliyete başlayan Gümüşhacıköy İp Sicim Urgan Küçük Sanat Kooperatifi el işçiliği ile kenevir ürünleri üretirken işleri büyüterek 1984 yılında kenevir elyafından ip üretmek amacıyla bir fabrika kurdu. Dönemin Tarım ve Köyişleri Bakanının da katıldığı törenle açılan fabrikanın ihtiyaç duyduğu kenevir, Vezirköprü, Hamamözü, Merzifon ve Gümüşhacıköy’den tedarik ediliyordu. Yörede ekili kenevirlerin işlenmesiyle ilk yıllar adından söz ettiren tesiste yüzden fazla kişi istihdam edildi. Ancak sonrasında ham maddenin azalması ve sermayesinin yetersizliği ned...

Geleneksel Kenevir Dokumacılığı ve Resim Sanatının Buluştuğu Sergi OMÜ’de Açıldı [Video]

Geleneksel Kenevir Dokumacılığı ve Resim Sanatının Buluşması OMÜ’de "Geleneksel Kenevir Dokumacılığının Resim Sanatı ile Buluşması" temalı kişisel resim sergisi sanatseverlerle buluştu. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesinde " Geleneksel Kenevir Dokumacılığının Resim Sanatı ile Buluşması " projesi kapsamında OMÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimince (BAPKOB) desteklenen Hasret Yavuz'un kişisel resim sergisi açıldı. OMÜ Ladik Meslek Yüksek Okulunda temel sanat eğitimi dersini yürüten Hasret Yavuz, kenevir tezgahlarında kilimlere işlenen geleneksel motifleri resim sanatıyla bir araya getirdiği eserlerini sanatseverlerin beğenisine sundu. Hasret Yavuz'un özgün çalışmalarında bulunduğu 21 eserden oluşan sergi, OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Galerisi'nde 2 Ocak'a kadar ziyarete açık kalacak. Rektör Aydın, ”Üniversite olarak bu tür yenilikçi çalışmaları her zaman desteklemeye devam edeceğiz” Serginin açılışını gerçek...

Samsun'da Kenevir Üreticileri Az Sulamaya Rağmen Yüksek Verim Aldı

Ekim alanı giderek artan kenevirin önemli üretim merkezlerinden biri olan Samsun'da hasat çalışmaları tamamlandı, üreticiler az sulamaya karşın yüksek verim aldı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre, Samsun için öncelikli ürünler arasında olan kenevirin 2024 yılı için 1 Ocak'ta başlayan üretim izni müracaatı ile Havza ve Vezirköprü ilçelerinde 253 üretici, 4 bin 895 dekar alanda kenevir üretimi yaptı. Samsun Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl kenevir ekili alanın 1600 dekar olduğunu, 2025'te Samsun'da kenevirin ekim alanının 8-10 bin dekara çıkacağını tahmin ettiklerini söyledi. Kenevirin gübre ve sulama konusunda avantajlı bir ürün olduğunu, diğer ürünlere oranla daha az su ve gübre istediğini vurgulayan Sağlam, "Tane mısıra baktığımızda hem gübrede hem de sulamada kenevire göre çok dezavantajlı. Karşılaştırma yaptığımızda mısırda 50 kilo taban gübre atıyoruz, yaklaşık 25 kilo gibi azotlu gübre atıyoruz. Kenev...

Neden İnşaatta Kullanmak için Kenevir ve Saman Yetiştirmiyoruz?

"Biyolojik bazlı malzemeler saman, kenevir , ahşap, miselyum (mantar), kil ve yün gibi ürünlerden elde edilir. Yenilenebilir, toksik olmayan, yüksek performanslıdırlar ve hem insanlar hem de gezegen için daha sağlıklı evler inşa etmemize yardımcı olurlar," William Mason. (Foto: Getty Images) İklim üzerindeki olumlu etkileri göz önüne alındığında, biyolojik bazlı yapı malzemelerine erişim çok daha kolay olmalı. Analiz : Ev inşa eden ya da evini yenileyen herkes bunun pahalı ve genellikle karmaşık bir süreç olduğunu bilir. Üstelik kullandığımız yapı malzemeleri, çağımızın en büyük sorunlarından biri olan iklim değişikliğine katkıda bulunuyor. Evlerimizi daha enerji verimli hâle getirmek için ısı yalıtımı ve hava sızdırmazlığına odaklanırken, kullanılan malzemelerin çıkarılmasının yarattığı zararı çoğu zaman göz ardı ediyoruz. Yapı malzemeleri ve inşaat, artık küresel enerjiye bağlı karbon emisyonlarının %11’ini oluşturuyor; bu da inşaat yöntemlerimizi iklim değişikliğinin öneml...

Kenevir Tohumu: Kadın Sağlığı için Süper Gıda [Video]

KENEVİR TOHUMU SÜPER GIDA MI? Dr. İbrahim Ersoy, kenevir tohumunun sağlığımız için faydalarını, özellikle kadın sağlığına olumlu katkılarını anlatıyor.  Video: Dr. İbrahim Ersoy https://www.youtube.com/@dribrahimersoy   Not: Video, "Kenevir Tohumu" dışında diğer konuları da içerdiği için 22:34'den başlatılmıştır.   

Endüstriyel Kenevir Konferansı Yapılacak | 15 Mayıs 2024, Çaycuma, Zonguldak

Çaycuma Belediyesi, Prof. Dr. Emine Yılmaz Can’ın konuşmacı olarak katılacağı “ Bölgesel Kalkınmada Alternatif Ürün: Endüstriyel Kenevir ” başlıklı bir konferans düzenledi. Çaycuma Belediyesi çok yönlü bir bitki olan ve tekstil, gıda, kozmetik, ilaç hammaddesi, inşaat malzemeleri, kağıt üretimi, kompozit, otomotiv sektörü ile biyoplastikler dahil olmak üzere birçok alanda kullanılan endüstriyel kenevirle ilgili bir konferans yapacak. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi ve Zonguldak Kömür Jeoparkı ile birlikte düzenlenen konferansa ZBEÜ Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Yılmaz Can konuşmacı olarak katılacak.  YEŞİL HAZİNE OLARAK ADLANDIRILIYOR Köy ve mahalle muhtarlarından üreticilere, bilim insanlarından farklı sektörlerin temsilcilerine kadar geniş bir topluluğunun davet edildiği konferansta, “yeşil hazine” olarak da adlandırılan endüstriyel kenevirin bölgesel kalkınma için yarattığı fırsatlar da konuşulacak. 15 Mayıs 2024 Çarşamba günü Çaycum...