KENEVİR TOHUMUNUN ÇEREZ OLARAK GASTRONOMİ TURİZMİ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ
Muhabbet ÇELİK
Kenevir ve Biyoteknoloji Araştırmaları Dergisi
Yıl 2025, Cilt: 1, Sayı: 1, 35 - 42, 25.04.2025
Araştırma Makalesi
Öz
Türk mutfağı sahip olduğu içecek ve yiyecekler yönünden oldukça zengindir. Özel günlerde yapılan yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, çorbalar, sebze yemekleri yanında kendine özgü yöresel atıştırmalıkları Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetleri arasındadır. Bu çalışmada, Yozgat'ta kuruyemişlerin atası olarak bilinen ve unutulmaya yüz tutmuş çedeneli kavurganın yapımı ve diğer özellikleri incelenmiş, ayrıca sürdürülebilir turizm açısından kısa bir değerlendirme yapılmıştır. Nitel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilen bu çalışmada, amaçlı örnekleme yöntemi kullanılarak, Yozgat' ta yaşayan ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 10 kişiyle görüşmeler yapılmıştır. Katılımcılara 5 adet yarı yapılandırılmış soru, Aralık 2024 tarihinde, birebir görüşme yapılarak sorulmuştur. Kayıtlar transkript edilerek veriler tasnif edilmiştir. Araştırma sonucuna göre Yozgat’ta çedeneli kavurganın az da olsa yapıldığı ancak bu kuruyemiş ile ilgili bilgilerin yeni nesle aktarımının sınırlı olduğu görülmüştür. Kültürel miras yönünden değerlendirildiğinde, özgün bir atıştırmalık olan çedeneli kavurganın gastronomik bir değer olarak Yozgat mutfağının tanıtımında kullanılması ve gelecek nesillere aktarılması gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler
Kenevir, Kuruyemişler, Mutfak kültürü, Gastronomi.
Sonuç ve Öneriler
Geçmişi çok eskilere dayanan çedeneli kavurga, daha çok soğuk kış gecelerinde yapılan, Yozgat’a has bir atıştırmalık olup, akşam oturmalarında sıklıkla yapılan “eğlencelik” olarak tanımlanan yöresel bir yiyecektir. Çedeneli kavurganın günümüzde unutulmaya yüz tutan yiyecekler arasında olduğu görülmektedir. Yozgat’ta dişi çıkmaya başlayan çocuğu kutlama amaçlı eve gelen misafirlere “diş bulguru” geleneğinde bulgur ikramı yapılmaktadır (Halıcı, 2014). Bulgur, üzerine haşlanmış hediklik buğday, nohut ve kenevir tohumu ilavesi ile servis edilmektedir. Kendine özgü bir yapım tarzı olan çedeneli kavurgaya asıl lezzeti kenevir tohumu vermektedir. Kenevir tohumu kavrulduğunda, yeşil rengini kaybedip kahverengiye dönüşürken zengin aromasını çevreye yaymaktadır. Tohumun içindeki yağ, dışarıya salınarak tohumun daha gevrek olmasına ve çiğnenmesinin daha kolay hale gelmesine neden olmaktadır (Dalotto, 1999). İç Anadolu’da bazı yörelerde kenevire “çedene, çeten, kendir, genevir, gibi” isimler de verilmektedir. Bunun sonucu olarak bazı katılımcıların çedeneyi “kendir” olarak ifade ettikleri de tespit edilmiştir.
Kuruyemişin atası olarak bilinen ve geçmişten günümüze gelmeyi başaran Çedeneli Kavurganın Yozgat mutfağında yerini alması, gereken değerin verilerek gastronomik unsur olarak pazarlanması ve geçmişte olduğu gibi “sosyolojik bir iletişim aracı” olarak kullanılması sürdürülebilirlik açısından oldukça önemlidir. Üniversitelerin ilgili bölümleri, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla, Türk mutfağına ait bu özgün yiyecek özellikle gastronomik bir seremoni haline getirilerek tanıtılmalı ve yeni nesillere atalarımızdan miras kalan sağlıklı yiyeceklerin aktarılması sağlanmalıdır.
Kenevir tohumunun beslenme açısından sağladığı faydalar, yağ, protein, yağ asitleri, karbonhidrat, mineraller ve bazı vitaminler biyoaktif bileşenler açısından zengin olması göz önünde bulundurulduğunda, sağlıklı beslenme bilinci oluşturulmalı ve geleneksel lezzetlere sahip çıkılmalıdır. Aynı zamanda sürdürülebilir turizm açısından bu lezzetlere öncelik verilmelidir. Bu sayede, kültürel miras ve mutfak kimliği, sürdürülebilirlik çerçevesinde korunarak yok olmadan kaydedilebilir. Kuruyemişin endüstriyel olarak üretilip paketlenerek özellikle turistlere yönelik satışının yapılması, ekonomik açıdan da önemli bir katkı sağlayacağı için unutulmaması sağlanmalıdır.
Makalenin Tamamı ⬇️
Kaynak:
PDF Dosyası:
PDF Görüntüleyici ⤵️